Bir grafik tasarımcıya ilham verebilecek çok şey var. Zaten kimin neyden ilham alacağı da belli olmaz. Mesela Oscar yarışındaki Carol filmi bir kitaptan uyarlama ve kitabın yazarı sadece bir kadını görerek bu kitabı yazmaya karar vermiş. Bazen havada uçuşan toz zerresi bile bir sanatçı için ilham olabilir. Grafik tasarımcıların izlediklerine memnun kalıp, ilhamla dolacakları filmlerden bahsedelim istedik. Seyir halinde iken dikkatli tüketiniz:
Snowpiercer
Dilimize “Kar Küreyici” olarak çevrilen Snowpiercer, dünyada yapılan bazı iklimsel deneyler sonucunda gelişiyor. Distopik bir hikâyeye sahip filmde, hiç durmadan yoluna devam eden bir tren ve yok olmuş bir dünya var. Sınıf farklılıklarına göre bölünen trende bir isyan çıkıyor ve olaylar gelişiyor. Grafik tasarımcıları vuracağı yer ise trenin, dekorasyonların, efektlerin tasarımları. Aklınız başınızdan gidecek, bizden söylemesi. Ayrıca filmde aşırı sinir bozucu rolüyle Tilda Swinton’a katlanmak için ruh sağlığınızın iyi olması gerekiyor, tavsiyedir.
The Science of Sleep
“Rüya Bilmecesi” olarak Türkçeye çevrilen filmde, yaratıcılığın hem soyut hem de somut haliyle karşılaşacaksınız. 2 boyutlu maketler ve birbirinden eğlenceli görsel efektlerle bir aşk hikâyesi anlatan The Science Of Sleep, kesinlikle size ilham olacak ve yüzünüzde kocaman bir gülümseme bırakacak filmlerin başında geliyor. Ayrıca fazla hayal gücünün getirileri kadar götürüleri bile ne kadar da renkli anlatılmış bu filmde, anlatamayız, o yüzden izleyin.
The Grand Budapest Hotel
Sadece grafik tasarımcıların değil; tüm tasarımcıların hatta tüm dünyanın sevebileceği güçteki The Grand Budapest Hotel, cesur davranıldığında renklerin, görkemin ve basitliğin ne kadar kusursuz bir şekilde bir araya gelebileceğinin kanıtı. Sanat tasarımı açısından okullarda ders olarak okutulabilecek The Grand Budapest Hotel, izlerken insanı kâğıdı kalemi alıp yazılar yazmaya, çizimler yapmaya itiyor. Söylemeye korktuğunuz tüm fikirlerinizin dışarı çıkmasını sağlayacak kadar güçlü.
Jodorowsky's Dune
Gelmiş geçmiş en iyi çizgi öykücülerden biri olan Alejandro Jodorowsky’i yakından tanıma şansıyla birlikte, tasarımın hayatı ne derece renklendirebileceğine ve değiştirebileceğine şahit olacaksınız. Her tasarımcının birkaç kez izlemesi gereken bir film Jodorowsky’s Dune ve yaratıcılığa olan inancınızı biraz daha güçlendirecek.
Metropolis
Bu filmi 1927 yılında çektiler. Tasarım harikası mekân ve plan çekimleri sayesinde, IMDB’nin en beğenilenler listesinde yerini alan Metropolis, grafik tasarımcıların vizyonlarını uzay seviyesine çıkarabilir. Bu filmden öğrendikleriniz her işinize yansıyacaktır. Ya da tüm hayatınız bu filmin yansıması da olabilir izledikten sonra.