Minimalizm, sadelik ve nesnelliğin ön planda olduğu, adını ilk kez 1960'larda duyuran bir sanat akımı olarak ortaya çıkmıştır.
Zamanla sadece sanat akımı olmaktan çıkıp, çok daha geniş anlamlara sahip olmuş hatta bir yaşam biçimi haline gelmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Akımın öcülerinden Frank Stella minimalizmi, "Gördüğünüz şey, gördüğünüz şeydir." diyerek özetliyor çünkü, minimalizm akımı görünenin ötesinde bir gerçeklik ifade etme amacı gütmeden yalnızca görünenle ilişki kurmayı hedefleyen bir sanat akımı olarak ortaya çıkmıştır.
Ayrıca, "daha az ile daha fazlasına sahiip olmak" olarak çevrilen "Less is more", minimalist yaşam felsefesi olarak pek çok alanda karşımıza çıkıyor.
Minimalizmin Hayatımıza Etkileri
Minimalist yaşam biçimi demek ihtiyaç duyulandan fazlasını hayatımızdan çıkarmak demektir. Böylece haytımızdan öncellikle fazlalıkları çıkarıyoruz. Özellikle şehir hayatlarında bir çok alanda maruz kaldığımız fazlalık, düzensizlik ve dağınıklığın getirdiği zaman kaybı minimalist yaşam biçimiyle hayatımızdan çıkmış oluyor.
Görsel sadelik yaşamımızdaki günlük stresin ciddi anlamda azalmasını sağlıyor.
Minimalist yaşam tarzında az ile yetinmek önceliklidir, sade ve dengeli bir yaşam hedeflenir. Bu da beraberinde, birey olarak gelişmeyi, kendimize yatırım yapmayı ve sağlığımıza odaklanmayı getirir.
Minimalizm Nasıl Uygulanır?
Minimalist yaşam biçimine bir anda geçmek, alışkanlıklarımız. yaşadığımız dönem ve çevresel faktörler açısınıdan çok kolay olmasa da uzmanlar bu geçişin kademeli şekilde olmasının daha mümkün ve sağlıklı olduğunu dile getiriyor.
Örneğin; giysi dolabınızdan başlayarak kıyafetlerinizi azaltabilir, bir süredir giymediğiniz kıyafetlerinizden yavaş yavaş kurtulabilir, yine bu aşamada alışveriş yaparken kendinize "buna ihtiyacım var mı?" diye sorabilirsiniz.
Emin olun ki cevabınız değişecektir.
Minimalist yaşama geçişte bir sonraki adım olarak bir odayı düzenlemeye başlayabilirsiniz. Uzun süredir rafta, çekmecede olan ya da kullanmadığınız ve çok da ihtiyaç duymadığınız bazı eşyaları odadan çıkarıp onlardan kurtulmaya başlayabilirsiniz.
Oda içerisinde oluşacak olan sadelik, peşinden dinginliği ve huzuru getirecektir. Aşama aşama bunu tüm yaşam alanlarınızda uygulayabilir ve hayatınızı sadeleştirebilirsiniz.
Zaten minimalizmin temel felsefesi de, bu sadelik ve huzura ulaşmaktır.