Renk Psikolojisi ve Markalaşma Seri / 2

Renk Psikolojisi ve Markalaşma Seri / 2

Renk Psikolojisi ve Markalaşma Seri/2

Renklerin, markanızın sonuçlarını etkilediğini zaten biliyorsunuzdur, bilmiyorsanız blog sayfamızdan Renk Psikolojisi ve Markalaşma Seri / 1 adlı ilk yazımızı okuyabilirsiniz. Orada, marka bilinci oluşturmanın renklerle olan yakın ilgisini anlamaya başlayacaksınız.

Renk Psikolojisi Nedir?

Psikolojide renk, karmaşık bir kavramdır. İnsan davranışlarında ve algıda belirleyici özelliğe sahiptir. Tıpkı koku ve tat alma duyularının hafızadaki, hatırlatıcı etkisi gibi renklerin de üzerimizde benzer etkileri bulunmaktadır. Bu da marka yaratırken kullanılan renklerde büyük önem taşır ve unutmamak gerekir ki belirli renkler, belirli duyguları tetikler.

 

Mavi

mavi

Mavi renk, dürüstlüğü, sadakati ve sorumluluğu temsil eder. Metabolizmayı yavaşlatır, stresi azaltır, sakinlik, rahatlama duygusunu uyandırır.

Mavi dinginlik ve huzur hissi verirken, güven ve başarı duygularını da tetikler. Bu sebeple marka kimliği oluştururken sıklıkla tercih edilen renklerden biridir. İtibar, başarı ve güven duygularını ön planda tutmak isteyen markalar genelde maviyi tercih ederler.

Aslında mavi rengin anlamı tonlarına göre farklılık göstermektedir. 

Koyu tonlar melankolik ve karamsar duyguları uyandırabilirken, açık tonlar da fiziksel ve ruhsal yönde rahatlama hislerini uyandırırlar.Streste ve psikolojik hastalıkların tedavisinde de mavi rengin şifacı etkisi vardır.

 

Mor

mor

Kırmızı ve mavinin birleşiminden ortaya çıkan mor, sıcaklık ve soğukluğu aynı anda içerir. Mavinin dinginliğini, kırmızının da gücünü ve enerjisini almıştır.  Mor renk hayal gücünü ve maneviyatı temsil eder, derin düşünmeye yöneltir. Aynı zamanda bizi gerçekçi tutar ve ayakların yere basmasını sağlar. 

Mor güçlü bir renktir, liderliğin iddalı ve kendinden emin özelliklerini taşır. Saygı gerektiren bir zenginlik ve kaliteye sahiptir.

Yaratıcılığı ve hayal gücünü teşvik eder, ilham ve özgünlük kaynağıdır. Bu yönleriyle mor renkten, sanatçılar da fazlasıyla beslenir.

 

Pembe

pembe

Pembe renk, beyaz ile kırmızı karışımından doğar. Bu sebeple kırmızıdan aldığı enerjiyi ve canlılığı, beyazın saflığıyla dengeler. Kırmızının tutkusunu yumuşak ve sevgi dolu enerji ile değiştirir.

Genellikle genç kızlara yönelik markalar ya da şeker, sakız markaları markaları pembeyi kullanırlar. Bunların yanısıra markaların kadınlara özel olarak çıkardığı ürünlerde de logolarını pembe olarak kullandıklarını görebiliriz.

Pembe feminem, romantik, sevecen ve şefkatlidir. Beslemeyi ve sevilmeyi temsil eder. Sıcak ve rahatlatıcı hisleri tetikleyen pembenin sakinleştirici etkisi büyüktür ve öfke içerikli duyguları yatıştırır. Ancak, pembenin sinirler üzerindeki yatıştırıcı etkisine fazlaca maruz kalmak, fiziksel zayıflığı yanında getirebilir.

Bu rengi, koyu mavi, koyu yeşil veya siyah gibi renklerle birleştirmek, pembeye güç ve naiflik katar.

 

Siyah

siyah

Siyah, en klasik renktir güçlü duygular uyandırır. Gücü ve zarafeti temsil etmesinin yanı sıra, genellikle bilinmeyen veya olumsuz duyguları uyandırır. Batı ülkelerinde siyah yas ve hüzün rengi olarak kabul edilir.

Siyahın örtücü ve sindirici özelliği kuvvetlidir bu sebeple siyah kullanımı dış dünyayla arasında bir bariyer yaratır. Kırılganlığı ve kendine güvensizliği gizlerken çevresine karşı varlık, başarı ve güven duygusunu hissettirir.

 

Beyaz

beyaz

Saflığın ve barışın evrensel rengidir beyaz. Birçok toplumda saflığın da simgesidir. Beyaz rengin temel özelliği denge sağlamaktır, adalet, eşitlik ve tarafsızlığı temsil eder. Tüm renklerin pozitif ve negatif özelliklerini taşıma özelliği ile beyaz renk, renkler arasında dengeyi sağlar ve katıldığı rengi açar.

Beyaz renk doğruluk, dürüstlük çağrışımları yaptığı için politikacıların da kullanmayı tercih ettikleri bir renktir. Bunun yanı sıra temizlik ve steril ortam hissiyatı verdiği için, tıpta da oldukça sık kullanılmaktadır. Hasta odalarının beyaz olması ve doktorların beyaz giyinmeleri onların güvenilir olduklarına işaret eder.

Ancak dikkat edilmesi gerekir ki, beyaz rengin çok kullanılması kişinin kendini boşlukta hissetmesine ve kendini yalnızlaştırmasına da yol açabilir.