Nostaljik Reklam Afişlerini Didiklemece

Her gün sokakta, kafelerde, bina duvarlarının üzerinde gördüğümüz afişler hakkında iki çift laf söyleyelim istedik; çünkü sevdiğinizin yüzünü afişleri gördüğünüz kadar görmüyorsunuz muhtemelen. Ya da o kadar çok (günlük görülen afiş sayısını düşünün) sevilecek yüz bulamıyorsunuz belki.

Görselin metinle birleşip reklamın geniş kitlelere duyurulmasını sağlayan afiş baskılar, 19. yüzyılın başında kendini afiş sanatı olarak kabul ettirdi. Taşbaskı sayesinde, metin ile görsel kavuşma imkânı bulunca afişler-posterler de gelişti. Sanayinin ve ekonominin gürbüzleşmesi ile dişlenen rekabet ortamı da afişleri küçük boyutlardan ve kapak resimlerinden daha büyük alanlara taşıdı.

Öyle bir iki kişiye değil; kocaman kalabalıklara reklam yapmak amacıyla kullanılan afişlerin temelini kısa/vurucu metin ve etkileyici görsellik oluşturur. Neden? Çünkü mesajın en kısa zamanda en fazla kişiye verilmesi gerek. Peki, eski reklam afişleri nasılmış, o günden bugüne hem toplumsal bilinçte hem pazarlama dilinde neler değişmiş, hangi psikolojik algımızla oynamak istemişler? (Arka odada uyuklayan anneanne seslenişi: Yok öyle bir şey, kimseye oynatmadık biz kendimizi!)

Narsistler Buraya

 

 Sesiyle, yorumuyla, tavrıyla, tarzıyla şahsına münhasır biri olan Müzeyyen Senar’ın radyodaki konserlerini dinleme lütfuna erişmek isteyenlerin, bu erişimi  sadece Siemens radyoları ile sağlayabilecekleri bilgisinin yer aldığı afiş, buram buram narsistlik kokuyor.-Meli’li, -malı’lı cümleler, “Ancak şunu yaparsanız  bu sizin olur.” gibi ifadeler bugün kullanılamaz; çünkü kitle farklı artık. Seçenekler bol. Şimdi bırakın esip gürlemeyi, ürün satabilmek için eğilip bükülüyor  bile markalar. Ya da işte daha samimi, günlük, kalp kırpmayan bir dil kullanılıyor.

 

http://www.mailce.com/nostaljik-reklam-afisleri.html/attachment/721

 

 

 

Neden Aspirin?

 

 

 Görsele baktığımızda verilmek istenen mesajın “Aman Bayer yazmıyorsa almayın.” Olduğunu görüyoruz. Fakat başlık ve metin, aspirinin neden muhteşem  bir ilaç olduğunu vurgulamak yönünde. Bu reklam afişini, bir sürü şey söylemek isteyen, fakat bunun için çok az zamanı olduğu için bir ondan bir bundan  bahseden insanlara benzettik biz.

http://www.zamantika.com/img/pages/800/30-lu-yillardan-ilac-reklamlari-73572.jpg

 

 

 

 

Avrupa’nın Meşhur Markaları ile Boy Ölçüşen Hasan Kolonyaları

 

 

 Bir değer kıstası olarak Avrupa’yı belleme durumu ile karşı karşıyayız. Aslında bugün de değişen pek bir şey yok ama açık açık söylenmiyor belki. Bir de  bunu yazan metin yazarının yazım imla kurallarından bihaber olması ne kadar acıklı. Yıllar sonraya kalıyor işte böyle şeyler, dikkat etmek lazım.

 

http://www.mailce.com/nostaljik-reklam-afisleri.html/attachment/823

 

 

 

Bir Toplumsal Olay: Dünyalılaşmaya Çalışan Türkler

 

 

Aynen devam.

 

http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/44403/nostaljik-reklam-afisleri-2/27

 

Şimdi Olsa Feministler Tarafından Bir Kaşık Suda Boğulur Bunu Yapan

 

 

“Evde kalmış kız”dan sonrasını bile okumadan hem de. Değişen, değişmeyi deneyen cinsiyet kavramı ve toplumsal roller, rollerimiz.

 

http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/44403/nostaljik-reklam-afisleri-2/28
 

 

Gürbüzlük?

 

 

 O zamanın “sağlıklı” anlayışı ile çocuklarının arkasından kaşıkla dolaşan annelerin bugün karbonhidrat, yağ, protein hesabı yaparak beslenme çantaları  hazırlayan annelere dönüşmesi… Teşekkürler bilinç.

http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/44403/nostaljik-reklam-afisleri-2/29