Işığın madde üzerine çarpması, yansıması, soğurulması ile meydana gelen fiziksel olayları, gözün ağ tabaka kısmının farklı bir şekilde algılaması ile oluşan durumu renk olarak adlandırırız. Bu kırılmalar ve yansımaların farklılığının ve şiddetinin değişmesi ise bize renklerdeki ton kavramını verir. Bir çok renk tonu vardır. Ve bu tonları iki sınıfa ayırırız. Bunlar, ana renkler ve ara renklerdir. Herhangi bir karışıma uğramadan, esas olarak bulunan renklere ana renkler adını veririz. Bu renkler, sarı, kırmızı ve mavidir. Ara renklerin tanımı ise, ana renklerin kombinasyonundan yani bir nevi karışımından meydana gelmiş renklerdir. Ana renklerin iki tanesinin karışımından meydana gelirler. Ve bu karışım eşit miktarlarda olmalıdır. Farklı miktarda yapılan karışımlar, ton bakımından farklılıklar sağlayacaktır. Bu renkler; turuncu, yeşil ve mordur. Kırmızı ile sarının eşit oranda bileşimi turuncu rengi, mavi ile sarının eşit renkli bileşimi yeşil rengi, mavi ile kırmızının eşit renkli bileşimi ise mor rengi verir.
Eğer ki madde, üzerine düşen ışınları emiyor ve yansıtmıyor ise siyah görünürler. Ve siyah ise bir renk olarak kabul edilmez. Madde, üzerine düşen güneş ışınlarının tamamını yansıtıyor ise görünüm beyazdır. Beyaz ve siyah, bir renge katıldığında, o rengin koyuluk veya açıklığını etkilerler. Örneğin, maviye bir miktar siyah eklerseniz koyu tonunu, bir miktar beyaz ekler iseniz açık tonunu elde edersiniz.
Yaşamımızı adeta renklerin içinde yaşarız. Bu kadar iç içe olduğumuz renkler, yaşamımızı da, görüşümüzü de, zihnimizi de etkiler. Yemyeşil bir ovaya gittiğinizde, masmavi bir deniz gördüğünüzde rahatlar, karanlık ve basık alanlardan hemen uzaklaşmak istersiniz. Bunların sebebi, renklerin bizi dolayısıyla psikolojimizi etkilemesidir. Renklerin insan zihni üzerine yadırganamayacak ölçülerde etkileri vardır. Gününüzün sebepsiz bir şekilde moral bozucu geçmesi, ya da anlamsız bir şekilde mutlu olduğunuzu hissetmenizin altında yatan sebeplerin, renklerle alakası olabilme imkanı vardır.
Renklerin Psikolojik Etkileri
Her bir rengin, insan psikolojisi üzerinde inanılmaz etkileri vardır. Renkler, stres, öfke, moralsizlik, sıkıntı gibi olumsuz duyguları tetikleyebildiği gibi, huzur, mutluluk, rahatlık gibi ruh hallerine de ortam hazırlayabilir. Tüm bunları öğrenmek ve kanıtlamak için, renkler ve insan duyguları temalı sayısız deney yapılmıştır. Her deneyden bu teoriyi doğrulayıcı sonuçlar elde edildiğinden, tüm dünyada çoğu insan tarafından kabul edilen bir görüştür haline gelmiştir.
Kırmızı; halk arasında kendine güvenenlerin rengi olarak bilinir. Canlılığından ötürü dikkat çeker, odağı kendisinde toplar. Dikkat çektiği için büyük şirketlerin neredeyse tamamı, logolarında mutlaka kırmızı rengi bulunduran tasarımlar yapmıştır. Bedensel olarak da, kana renk verdiğinden, beyin kırmızı rengi algıladığında, vücudumuzda kan akışı hızlanır.
Mavi; bedensel rahatlığı ifade eden bir renktir. Gökyüzü, deniz, okyanus gibi sonsuz boyutları teşkil ettiğinden, sınırları geride bırakan bir renktir. İnsanları sakinleştirir. Sürekli tatile gitme ihtiyacı hissetmemizin sebebi de budur. Çünkü deniz ve dolayısıyla bolca mavi görmek bizi iyi hissettirir.
Pembe; genelde küçük kız çocuklarına giydirilen bir renktir. Bu açıdan sevimliliği çağrıştırır. Aşkın simgesi olarak da görülebilir. Yine aynı şekilde mutluluk veren bir renktir.
Yeşil; Baharı çağrıştırır. Yine mavi gibi rahatlatıcı bir renktir. Yeşil ovalar, vadiler bu yüzden bize hep huzur vermektedir. Ayrıca güven duygusunu da yansıtır. Bu yüzdendir ki genelde bankaların logolarında kullandığı bir numaralı renk yeşildir. Enerjinin rengi olarak da tabir edilebilir.
Sarı; sonbaharı çağrıştıran bir yönüyle insana hüzün katabilir. Ama genelde dikkat çekici bir renktir. Dünyadaki tüm taksilerin sarı renkli olması bu yüzdendir. Ayrıca fastfood markalarının çoğu da, dikkat çekici özelliğinden ötürü logolarında sarı renge bolca yer verir.
Mor; Eski çağlardaki sarayların, kullanılan değerli taşların, kumaşların genelde bu renk olması, morun lüksü ve görkemi temsil ettiğinin açık bir göstergesidir.
Kahverengi; Toprağın rengidir. İnsanı nötrler. Bu yüzden de daha hızlı bir hale getirebilir.
Lacivert; otoriter bir renk olarak kabul görmektedir. İnsanlarda güçlü bir imaj etkisi bıraktığından ötürü tercih edilir.
Turuncu; Yine kırmızı gibi kendine güvenen insanların tercih ettiği bir renktir. Enerjik yapıyı simgeler. Ayrıca iştah açıcı bir etkisi vardır.
Beyaz; akıllara ilk olarak saflığı, temizliği ve iyiliği getirdiği konusunda herkes hemfikirdir. Aynı zamanda barışı ve dostluğu da simgeler. Bu yüzdendir ki, beyaz güvercin, beyaz bayrak barışla alakalı simgelerdir olarak kabul edilmiştir. Ayrıca politikacılar, siyasetçiler tarafından sıklıkla kullanılır. Işığın rengi olarak da kabul edilir. Sevinci, mutluluğu çağrıştırır.
Siyah; genelde iç karartıcı bir renk olarak tabir edilir. Kötü anıları, korkuları, mutsuzluğu simgeler. Bu yüzden giyiminde sürekli siyah tercih eden insanlar, mutsuz insanlar olarak bilinir.
Bunun yanı sıra siyah gücün göstergesi olarak da bilinir. Ciddiyetin simgesi olarak görülür. Bu yüzden genelde iş görüşmesine gidilirken, siyah takım seçilir. Keza davetlerde de genelde siyah renk tercih edilir. Bu açıdan şıklığın da bir yansımasıdır.
Yapılan binlerce deney sonucu olarak, renklerin insan psikolojisi üzerine bilinen etkileri bu şekillerde tanımlanmış ve açıklanmıştır. Hatta alternatif tıpta renklerin tedavi edici etkilerinin olduğu da bilinmektedir.
Renklerin bu etkilerinden dolayı, büyük firmalar logolarında, hangi duyguyu hissettirmek istiyorlarsa o rengin içinde bulunduğu bir logoyla karşımıza çıkıyorlar.
Grafik Tasarımında Renklerin Kullanımı
Yaşamımızı renklerin içinde devam ettiriyor hele bir de psikolojimizi böylesine etkileyebiliyorken, renklerin iş sektöründe, mesleklerde kullanımı olmazsa olmazlardandır. Yalnız bu kullanım doğru renklerin kullanımı ile oluşturulmalıdır. Aksi takdirde göze sıradan gelebilecek ve talep görmeyecek bir durum oluşabilir.
Grafik tasarımı, çevremizde insan eli değmiş hemen hemen ne varsa hepsi grafik tasarımın bir ürünüdür desek pek de yanlış sayılmaz. Yemek yediğiniz restoranın ambleminden tutun, izlediğiniz reklamın görsellerine; içtiğiniz içeceğin ambalajından tutun da oynadığınız oyunun efektlerine kadar tüm bu görselliklerin içinde grafik tasarımın payı vardır. Grafik tasarımında renklerin kullanımı açısından, grafikerlere düşen ilk kural, önce yaratıcı bir hayal gücü, bu hayal gücünü destekleyen materyalleri kullanabilme yetisi ve ortaya çıkaracağı ürün her ne ise, bu bilgiler eşliğinde renklerin kullanımını yapabilmesidir.
Grafik Tasarımında Renkler Nasıl Seçilmelidir? sorusu, ortaya çıkarılacak olan işe göre değişim gösterir. Örneğin bir yiyecek firması için tasarım yapıyor iseniz, dikkat çekici renk özelliğine sahip sarı ve kırmızı renklerini sentezleyebilirsiniz. Bu kullanım bir tatil reklamı alt yapısı oluşturmak için beyaz ve maviyle, gösterişi simgeleyen bir tasarım için morla, estetik ve saflıktan bahsederken de beyazla tamamlanabilir.
İyi bir grafikerin, oluşturacağı grafik tasarımda renklerin kullanımına son derece hakim olması gerekir. Unutulmamalı ki renklerin, insan psikoloji üzerine büyük etkileri vardır. Bu yüzden sadece sıra dışı bir hayal gücü ya da ilgili programların üst düzeyde kullanılması değil, bunu biçimlendirip, renk uygulamalarını da yerinde, dikkat çekici ve ilgi uyandırıcı bir şekilde yapması gerekir. Aksi takdirde çok yaratıcı projeler dahi olsa, yanlış renklerdirmelerden ötürü beklenen ilgiyi karşılanmayabilir